Türkiye’nin sosyal güvenlik sisteminde yıllardır süregelen bir yara var: Staj ve çıraklık sigortası mağdurları. Onlar, uzun zamandır haklarını arıyor, seslerini duyurmaya çalışıyorlar; ancak ne yazık ki bu adil talepleri hala karşılık bulmuş değil. Peki, yüz binlerce kişinin hayatını etkileyen bu adaletsizlik neden hala çözülmedi?
Sorunun Özü: Verilen Sigorta Numarası, Tanınmayan Emeklilik Başlangıcı
Konunun temeli oldukça basit ancak etkisi çok büyük. Yıllar önce meslek lisesinde staj yapan ya da çıraklık sözleşmesiyle iş hayatına başlayan gençlere bir sigorta numarası verildi. Devlet, bu gençleri iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı güvence altına aldı. Ancak kritik bir detay gözden kaçırıldı (ya da kaçırıldı denildi): Bu sigorta, emeklilik hesabında dikkate alınacak uzun vadeli bir sigorta başlangıcı olarak sayılmadı. Yani, sigorta sicil numaraları var, prim ödemeleri yapılmış, resmi kayıtlarda yer alıyorlar ama iş emeklilik hesaplamasına geldiğinde bu başlangıç “yok” sayılıyor.
Bugün o dönemin stajyer ve çırakları, uzun yıllar süren çalışma hayatlarının ardından emeklilik başvurusu yaptıklarında, ellerindeki eski sicil numarasının aslında bir anlam ifade etmediğini öğreniyorlar. Aynı işyerinde aynı işi yapan, belki sadece birkaç ay sonra uzun vadeli primi yatan bir arkadaşları emekli olabilirken, onlar emeklilik yaşını yıllarca beklemek zorunda kalıyor.
Neden Çözülmüyor?
Bu adaletsizlik, sistemin yıllar boyunca bu durumu görmezden gelmeyi tercih etmesinden kaynaklanıyor. Oysa ortada karmaşık teknik bir sorun yok; çözüm oldukça açık: Meslek lisesinde veya çıraklık sözleşmesiyle iş hayatına atılan ve devlet tarafından sigorta sicil numarası verilmiş kişilerin, bu tarihlerinin emeklilik hesabında dikkate alınması. Mağdurlar yeni bir hak değil, ellerinden alınan sigorta başlangıç tarihlerinin iadesini istiyor.
Bu mesele sadece birkaç bin kişinin değil, yüz binlerce vatandaşın kaderini etkiliyor. Dahası, pek çok kişi o yıllarda iş kazası geçirmiş, işyeri sigorta kayıtlarına geçmiş, SGK dosyalarında isimleri arşivlenmiş durumda. Buna rağmen sistem, iş kazası ve meslek hastalığı primini yatırmış olduğu vatandaşına “senin sigortan başlamadı” diyebiliyor.
Bu yaklaşım, Anayasa’nın eşitlik ilkesiyle de açıkça çelişiyor. Aynı işyerinde, aynı işi, aynı risk altında yapmış iki kişiden biri emekli olabilirken, diğerinin emeklilik tarihi yıllarca erteleniyor. Bu durum, sosyal adalet ilkesine tamamen aykırı.
Siyasi Vaatler ve Acil Çözüm Beklentisi
Seçim dönemlerinde sıkça dile getirilen bu mağduriyet, her defasında sadece bir vaat olarak kalıyor. Oysa yapılması gereken yasal düzenleme son derece açık ve teknik olarak uygulanabilir durumda. Bir yasal düzenleme ile staj ve çıraklık dönemlerinde alınan sigorta sicil numaralarının, uzun vadeli sigorta başlangıcı olarak tanınması sağlanabilir. Bu sadece stajyer ve çırakların değil, genel olarak sosyal güvenlik sistemine olan güvenin de yeniden tesis edilmesi anlamına gelecektir.
Bu mesele artık daha fazla ertelenemez. Staj ve çıraklık mağdurları, sadece kendi emeklilik haklarını değil, devletin vatandaşına olan adalet borcunu da hatırlatıyor. Yıllarca çalışıp prim ödemiş, aynı işyerinde aynı koşullarda emek vermiş, devletin verdiği sigorta numarasıyla kayda geçmiş bu insanların talepleri, insanca yaşama ve eşit sosyal güvenlik hakkının bir gereğidir.
Toplum olarak daha fazla sessiz kalmamalıyız. Bu haksızlığın düzeltilmesi için hem kamuoyunun hem de yetkililerin artık sorumluluk alması gerekiyor. Çünkü sosyal güvenlik sistemi, sadece güçlülerin değil, unutulanların ve mağdur edilenlerin de hakkını teslim edebildiği sürece adaletli olabilir.
Bugün seslerini herkese duyuran ancak siyasi iktidar tarafından görmezden gelinen bu kesimin emeklilik hayalleri daha fazla ötelenmemeli. Onların talebi yeni bir ayrıcalık değil, yalnızca geçmişte devletin verdiği kaydın tanınması. İşte bu yüzden staj ve çıraklık mağdurlarının mücadelesi, aynı zamanda sosyal devletin sınavıdır.
Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi üzerinde elbette birçok mağduriyet var ve hepsi haktır, gereği derhal yerine getirilmelidir. Ancak staj ve çıraklık sigortası mağdurları yıllardır bu hak arama mücadelesinde aktif rol oynuyor. Ben bu mağduriyetin yakın gelecek içerisinde çözüleceğine inanıyorum.
Mücadele devam etmeli..
Kaynak: https://halktv.com.tr/makale/staj-ve-ciraklik-sigortasinda-beklenen-son-ne-zaman-955261