Oğlu mülakatta elenen AK Partili eski İl Başkanı sitem etti
Milli Savunma Üniversitesi’nin sözlü mülakatında elenen oğulları için isyan eden AK Parti İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Ayşe Cankurtaran ve eşi Günay Cankurtaran, sosyal medya üzerinden partilerine sert sitemlerde bulundu.
AK Parti İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Ayşe Cankurtaran ve eşi Günay Cankurtaran, oğullarının Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) mülakatında elenmesinin ardından parti yönetimine sert eleştiriler yöneltti. Cankurtaran, yıllarca emek verdikleri partiden bu haksızlık karşısında hiçbir destek gelmemesine isyan etti.
“Yıllarımızı Verdik Ama Sessizlik Acı Veriyor”
Ayşe Cankurtaran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Vicdanı Olan Herkese…” başlığıyla duygularını dile getirdi:
“Yıllarımızı AK Parti’nin her kademesinde büyük bir inanç, sadakat ve emekle geçirdik. Bu hareketin bir neferleri olarak, sadece kendimiz değil; ailemizle birlikte bu davaya gönül verdik, fedakârlık yaptık, elimizden ne geliyorsa yapmaya çalıştık. Ama bugün… Evladımız Kerem’in uğradığı açık bir haksızlık karşısında ne bir milletvekili, ne il başkanlığı, ne de genel merkez teşkilatı tek bir kelime etmiyor. Herkes susuyor. Oysa biz sustuğumuzda değil, konuştuğumuzda bu davaya yakışırdık. Oysa biz birlik olduğumuzda güçlüydük.”
Cankurtaran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi soruyoruz: Bir evladın hakkı, bir annenin duası, bir babanın sessiz isyanı bu kadar mı değersiz? Bu sessizlik sadece bizi değil, yıllardır inandığımız tüm değerleri sorgulatıyor. Ve en acısı da bu… Sözün bittiği yerdeyiz. Sitemimiz büyük. Kalbimiz kırık. Ama susmuyoruz.”
“Torpil Talebinde Bulunmadık, Sadece Adalet İstiyoruz!”
Baba Günay Cankurtaran ise basında yer alan “torpil talebi” iddialarına açıklık getirdi. Cankurtaran, asılsız iddiaların ve çarpıtılmış haberlerin yer aldığını belirterek, “Bizim, herhangi bir milletvekilinden ya da siyasi kişilikten ‘torpil’ istemek gibi bir talebimiz olmamıştır, olamaz da. Biz sadece; yazılı sınavı başarıyla geçen, 15 bin kişinin katıldığı fiziki yeterlilik testinden 100 tam puan alan evladımızın, tüm bu objektif başarılarına rağmen sözlü mülakatta elenmesini hakkaniyetsiz bulduk. Tepkimiz; liyakat, adalet ve şeffaflık ilkesine yöneliktir. Herkes için eşit ve adil bir değerlendirme süreci talep etmek, bir anne-baba olarak en doğal hakkımızdır” dedi.